28 Şubat 2010 Pazar

C.Sıtkı Tarancı - Gel Çadır Kur

Darbecilerden ebediyata katkılar sürüyor efendim..

Gel Çadır Kur

hiçbir kuşun, üstüne konmadığı bir ağaç;
ömrüm; ne diye kondun bu ağacın üstüne?
sana kim dedi ömrüm kuşa, şarkıya muhtaç?
hiçbir kuşun üstüne konmadığı bir ağaç;

her gün başka ahenkte söylediğin şarkılar
inandırmıştı beni ömrümün düğününe.
ne yazık, şimdi her dal hasretinle hışırdar'
ah, nasıl inanmıştım ömrümün düğününe'

rüzgar bir cellat gibi sallarken satırını,
yapraklar dökülüyor, günler bir bir düşüyor;
kupkuru bir gövdeye ümitler üşüşüyor.
hayat bir cellat gibi sallıyor satırını!

gel yine gölgemde kur ömrünün çadırını,
sen ki benim şeklini sevdiğim ilk baharsın;
bir doğdun bir de batma, hayatıma kıyarsın,
gel yine gönlümde kur gönlünün çadırını!

25 Şubat 2010 Perşembe

Salihat-ı Nisvandan Saffet Hanımefendi'ye

Beyitlere dikkat....


turgut uyar şiiri

salıhat-ı nisvandan saffet hanımefendi'ye

hatırlarım bir akşam bir yokuşa durmuştum
iri atlarımız macardı, dantellerimiz alman

ne göksu'da bülbül dinlemek ne abdülhak şinasi bey
ıpılık bir sevgi geçerdi ara sıra içimden o zaman

siz ne zaman öldünüz allah aşkına yani ne zaman
kirli karlar bile erimemişti haber yoktu nisandan

rüştü paşaydı deli rüştüye çıkmıştı adı osmanlı ordusunda
o zaman hamitti padişah kocaman bıyıkları kocaman

o günlerde her şey akıp giderdi biz de şaşardık
hürriyet meşrutiyet otuz bir mart falan filan

gemiler de öyle boğazdan aşağı boğazan yukarı
bıyıklarını burardı umursamazdı paşa kocam o zaman

rüştü paşaydı sakallıydı belki sadece sakallıydı
ki sakallar geçmişinde her halde bir orman

bir oğul bir kız iki gelin bir damat isviçre lozan
nasıl ağladığımı ben bilirim bir yangının ardından

uykularım bölünüyor artık şu konağı bekliyorum
söyle ey muhabbet kuşunun tüyü söyle ölüm ne zaman

hep bir şeylere baktım bir şeyleri korudum kızdım
kızgındı haremi vardı sakallıydı rüştü paşa o zaman

hatırlarım bir akşam bir yokuşa durmuştum
iri atlarımız macardı, dantellerimiz alman

bahriye nazırı tevfik paşa mütarekeler falan
dünya nasıl çekilirdi ayaklarımın altından

annemin sonsuz giysileri bir telaşı bileyen tramvay
ben ne güzel çocuktum yalnızlıkların ardından

yeniköyde bir yalı, fatihte evler, ayışıklı bir zaman
rüştü paşaydı adı, yıldızda ve dömekede kahraman

herkes ne zaman ölür elbet gülünün solduğu akşam
aldım anlayamadım öldüm anlayamadım almadığım bir akşam

daha önce hiç ölmedim temmuzum ve incilerimle
göksuyu ışıklarla teşrif ettiğimiz akşam

ne zaman gülüm solar, ne zaman deniz, ne zaman akşam
ne zaman gemilerdi, ne zamandı paşa kocam

artık başucum dinlendirir bir şamdanın süsünü
söyle ey göksu akşamı hafız burhan ölüm ne zaman

mevlutlar okunur, dalgalar kalır bir geminin ardından
öldüm ben, saffet hanımefendi, salihat-ı nisvandan

24 Şubat 2010 Çarşamba

Öğrencilerin Eylemi 68.Gününde


Dünya'nın çeşitli üniversitelerinden binlerce Facebook kullanıcısı öğrenci 2 aydır Facebook merkez binasının önünde.Öğrenciler "profilinize kim bakmış" uygulamasının legal olarak Facebook'a eklenmesi için sürdürdükleri eylemi,haklarını "söke söke" alana kadar devam ettireceklerini bildirdiler.



Eylemi 2 aydır sürdüren yaklaşık 18000 öğrenciden 17500'ünün Türk olması ise dikkatlerden kaçmadı.Tüm facebook kullanıcıları adına eylem yaptıklarını ifade eden öğrenci lideri Gizem K. profilime "hangi erkekler bakmış,kim resimleri sağ tıkla kaydet yapmış öğrenmek istiyoruuuaaam" şeklinde konuştu.Sinirli ve ağlamaklı olduğu gözlerden kaçmayan Gizem sözlerine şöyle devam etti.

Profilimize kim bakmış öğrenmek istiyoruz.Şimdi benim ex aşkım Berkcan var taamamm mııı?O şimdi Fulya ile çıkıyor ama biliyorum aklı hala bende,her gece profilimde ve yeni yüklediğim resimlerimde.Nelere bakıyor bilmek istiyorum dedi ve Berkcan seni seviyorum,lüften bana geri dön,sensiz Starbucks'ın tadı çıkmıyor
diye ekleyerek sözlerini bitirdi.


Eylemlerinin 68.gününde de Mark Zuckerberg ile görüşemeyen gençler,istediklerini almadan burayı terk etmemeye kararlı.Olaylarla ilgili yorum yapmaktan kaçınan Zuckerberg ise "Allah akıl fikir versin,ne diyim?" dedi.



RosenCruz,California'dan bildirdi.

22 Şubat 2010 Pazartesi

9Gag'den resimler...



Doğru söze ne denir...Ev rahatça,çatır çatır sıçabileceğimiz yer değilse,nedir ?


9 Canlı intihar bombacısı kedi...



Social Networklerde kullanıcı profilleri...


Mükemmel geek saati...

16 Şubat 2010 Salı

Diplomalar Geri Alınıyor !


YÖK Başkanı Yusuf Ziya ÖZCAN 16 Şubat 2010 günü düzenlediği basın toplantısında,"profilinize kim bakmış","resimlerinizi kim kaydetmiş" gibi facebook uygulamalarına ve gruplarına inanan tüm üniversite mezunlarının diplomalarını iptal etmek üzere çalışma başlattıklarını açıkladı.Vakıf veya devlet üniversitesi ayırt etmeden dipomaların iptal edileceğini açıklayan Özcan,"nasıl olur anlamıyorum?Tüm listelerini davet edince nasıl böyle bir şeyin olabileceğine inanırlar" diyerek şaşkınlığını dile getirdi.





Toplantı sırasında kendi facebook'una girerek profilinize kim bakmış daveltlerini basın mensuplarına gösteren Özcan,yaklaşık 15 kadar profilinize kim bakmış davetini kameralara göstererek isyan etti.Gençleri akla ve mantığa çağıran Özcan,basın toplantısını "bunca yıl boşuna emek vermişiz,nasıl böyle öğrenciler yetiştirdik anlamıyorum" diyeren serzeniş ile bitirdi.



Bu arada Yusuf Z. ÖZCAN'ın açıklamalarına tepkiler gecikmedi.İstiklal Caddesinde "Genç Siviller" yaptıkları yürüyüş ile YÖK'ün baskıcı tutumunu eleştirdiler ve kararın arkasından Ergenekon'un olduğunu ileri sürdüler.Dev-GENÇ ise önümüzdeki günlerde 100000 kadar sol görüşlü öğrenci ile Taksim'de dev bir yürüyüşe hazırlanıyor.Ankara'da da durum farklı değil.Mülkiye'liler ve Genç Harbiye'liler durumdan son derece rahatsız.





RosenCruz YÖK'ten bildirdi...

Transport Tycoon Deluxe


Tüm zamanların en baba strateji oyunlarından.Tycoon oyunlarının atalarındandır aynı zamanda.Oynamayanlar için bir fırsat sunuyorum.3 kupon değerinde süper kupon ile beraber...

Transport Tycoon (TT) and Transport Tycoon Deluxe (TTD) are computer games developed by Chris Sawyer and published by MicroProse in 1994 (TT), and 1995 (TTD). They are business simulation games, presented in an isometric view in 2D with graphics by Simon Foster, in which the player is in control of a transport company, and can compete against rival companies to make as much profit as possible by transporting passengers and various goods by road, rail, sea or by air. The Deluxe version is an expanded and improved version of the original game.

Şuradan indirebilirsiniz..

http://rapidshare.com/files/91329945/TT.rar



14 Şubat 2010 Pazar

Resimlere devam...



İşte benim adamım....



Come on bitch...Keep sucking ...!


Bu kızların hastasıyım.....



Birşey mi dedin birader ?

12 Şubat 2010 Cuma

Darbe Seyir Defterine işlenmiş web siteleri

Gelmiş geçmiş en iyi boyband'ı sizlere bonus olan sunmaktan kıvanç duyarız sevgili darbeciler...

http://www.failblog.org           ------------------ FAIL Resimleri

http://www.epicfail.com                      ------------------- FAIL Resimleri 

http://www.postershost.info              --------------------- Bedava cPanel hosting

http://www.bildirgec.org                   --------------------- Ne ararsan var.pek klas bilgi arşivi

http://www.9gag.com                       ----------------------Nevi tüzel kişiliğine münhasır site.



10 Şubat 2010 Çarşamba

9GAG'den Seçmeler 1

İkilem kelimesinin gerçek tanımı 
Hangisi daha iyi ? 
a+b üzeri n ..al sana matematik....

3 Şubat 2010 Çarşamba

Edge of Darkness



Mel Gibson'u tekrar sinemada izlememi sağlayan pek klas film...Klişe falan demeyin,izleyin,izlettirin diyorum.Holywood bu işi biliyor...Ekşisözlük'teki girdimi aynen buraya aktarıyorum..

Bonus olarak ise filmin posteri ve duvar kağıdını sunuyorum siz değerli darbecilere..

--------------------------------------

izleyicisine iyi vakit geçirten film.her şeyden önce mel gibson'u tekrar oyuncu olarak görmek beni fena halde memnun etti.yaşlanmış,olgunlaşmış ve rolünün hakkını veriyor.filmin başında dedektif craven'in (gibson) kızından başka kaybedecek bir şeyi olmadığını anlıyoruz zaten.kariyer hedefleri tükenmiş,emekliliğini bekleyen sıradan bir cinayet masası dedektifi.kızının öldürülmesi üzerine craven "kaybedecek hiç birşeyi olmayan adam" moduna giriyor.fevkalade klişe ama taken'dan beri bu klişeyi bu kadar iyi işleyen film çıkmamıştı sanırım.film bitene kadar gayet tempolu ve yerinde adımlarla sizi finale sürüklüyor.olayların üzerinde fazla düşünmenize gerek yok...craven'ın soruşturması izleyicinin rahatça anlayabilmesi için oldukça basite indirgenmiş şekilde işleniyor.craven pek çok karmaşayı kafasında çözüyor.olay kısaca şöyle özetlenebilir.

--- spoiler ---

hükümet için nükleer araştırma ve geliştirme işleri yürüten bir anonim şirketin massachusetts tesislerine bir sızma olur.aktivist bir grubun içerdeki bir stajyer mühendisin yardımıyla denediği eylem girişimi aktivistlerin radyasyona maruz bırakılarak nehirde öldürülmeleri ile son bulur.özel güvenlik birimi ile olayı soruşturan nükleer şirket içerden dışarı bilgi sızdıran ve aktivistleri tesislere sokan mühendisi talyum ile zehirler.işte bu mühendis dedektif craven'in kızıdır.

craven olayı derinlemesine soruşturur.öte yandan dışarı sızan bilgileri engellemek için federal hükümette devreye girer ve bu tarz skandalları örtbas etmekte usta bir isim olan yüzbaşı jedburgh'u görevlendir.ince bir hastalık nedeniyle hayatının son demini yaşayan,hiç bir zaman evlat sahibi olamayan ve bu işlerden sıkılan jedburgh,craven'a biraz da acıyarak soruşturmasına devam etmesine izin verir.olayın içine birleşik devletleri senatörü de dahil olur zira nükleer şirket seçim kampanyasına büyük destek vermiştir.ne olursa olsun craven engelleri aşar,soruşturmasını yürütür,kızının katilini bulur ve cezalarını verir.kendisi de bu sırada kızını zehirleyen maddeye maruz kaldığından son nefesini kötü adamları temizledikten sonra verir.kızının kendisine bıraktığı ve skandalı ortaya çıkaracak cd'leri fox news'e emanet ederek.bu sırada jedburgh'da bu işe karışan üst düzey hükümet yetkililerini ve senatörü temizler,ancak acıma duygusuna yenik düştüğü anda bir polis tarafından vurulur.

--- spoiler ---

olaylar gayet basit ve tahmin edilebilir şekilde ilerliyor.senaryo genel olarak tatmin edici ve ufak tefek şaşırtmacalar içererek tek düzeliği engelliyor.filmdeki mekanlar yine bostonda geçen the departed filminden oldukça tanıdık.oyunculukların vasatın üstünde olduğunu söylemek mümkün.özellikle jedburgh ve craven rolleri ustaca kotarılmış.şirket ceo'sunun george w. bush,dick cheney gibi isimlerle olan fotoğrafları ve craven'ın fox news muhabirine yaptığı gönderme pek hoş.bu filmde sinema tarihinin en iyi araba kapısı uçurma sahnelerinden biri de yer almakta.

craven'ın senatöre verdiği ayar ise unutulmaz olan cinsten.

--- spoiler ---

mr.senator, you had better decide whether you're hangin' on the cross... or bangin' in the nails.

--- spoiler ---

sonuç olarak edge of darkness'ın iyi vakit geçirtecek ve özellikle sonlara doğru tempoyu iyice artıran bir film olduğunu söyleyebilirim.kaybecek hiç bir şeyi olmayan polis yada emekli casus babalar çok hoşuma gittiğimden midir nedir,bu filmide taken kadar sevdim.craven'ın silah çektiği sahneler pek iyi kotarılmış.silahın kabzası ile araba camını kırması ve ceo'nun şoförünü mal etmesi,finaldeki headshotlar fevkaladenin fevkindeydi.

izleyene fazla bir şey kazandırmayacak,belki iki saat kaybettirecek bir film edge of darkness.ama bu iki saati gayet yüksek tempoda,tek evladını kaybetmiş bir babanın intikam hırsıyla ve gayet iyi kotarılmış bir soruşturma/aksiyon ile kaybedeceksek,ben varım.

--- spoiler ---

craven güçlü bir adam.ağlamamak için çok direndi kızının ölümünden sonra.yakalanan sahte katile inanmadı,meslektaşı tarafından satılmasına rağmen yılmadı ve soruşturmasına devam etti.ara ara kızını gördüğü ve onla konuştuğu sahnelere gerek var mıydı bilmiyorum.belki onlar olmadan film daha iyi olabilirdi,ama kesinlikle daha az duygusal olurdu.

öte yandan olayı kapatmak için virginia'dan gelen jedburgh'da ilginç bir karakter.craven'ı öldürmemesi,onun her adımını takip etmesi fakat müdahale etmemesi.ve craven'da asla sahip olamadığı "babalık" duygusunun asaletini görmesi belki de onu yumuşattı. yumuşadığı anda mesleğinde eskisi kadar iyi olamayan her polis,asker vs. gibi o da bu tavır değişikliğinin bedelini ağır ödedi.

--- spoiler ---

2 Şubat 2010 Salı

Fail Pictures

Boş zamanlarında banka soymayı kim istemez ki ? 
  LEGO Fail...Fazla söze gerek yok.
Sıkıldınız mı ? Bir de misyoner pozisyonunu deneyin... 
İşte asi çocuk....Tebrik etmek lazım..O aileden bu şekilde bir adam çıkmış.

Rahatsız Edici Resimler





Bunları yorumsuz olarak buraya bırakıyorum.....